Vanilyalı kakao kütleleri. Yanık koyu siyah ruj kokusuna ezilmiş mısırla doygunluk katılmış. Islak gazete kağıtları. Pralin gibi kokuyor.

Orta notalara gelindiğinde tütünlü tatlı deri ve sütlü çay kokuyor. Bal ve vanilya ortalarda yükseldi. Kuru-tatlı baharatlar çok güzeller.

Sonlara gelindiğinde kakuleli çikolatalı deri. Tatlı tarçınlı siyah çay. Gül ağacı. Vetiver. Itır.

Benzerlikler üzerine;
Tom Ford – Tobacco Vanille: Kalp notasındaki bal-vanilya-deri üçlemesi en benzer yanları. Tobacco Vanille daha yapay tatlandırıcı ayarındayken Homme Intense daha kakaolu ruj kıvamında gerçekçi.

Christian Dior – Dior Homme: Açılışındaki ruj kokuları ve ortalarındaki tarçınlı koyu çay etkileri yakın. Intense’e çikolata hakimken, Homme kakaolu dondurma tadında ilerliyordu.

Valentino – Uomo: Ruj aromalı çapkın kokuları iki parfümde de saklı. Uomo’da farklı olarak tatlı meyve suları; şeftali-kayısı karışımı etkileri görüldü. Intense’de çok daha fazla yoğun çikolata kokuları gözlendi.

Guerlain – Shalimar: Dior’un sonlarındaki tatlı baharatların Shalimar’ın orta notalarındakilere yakın seyrettiği görüldü.
Pozitif:
1) Çok dengeli elementler ona 5*’ı rahat aldırdı.
2) Tatlı, çapkın, züppe yanları onu daha çekici kılıyor…

Negatif:
1) 4. saatten sonra bir edp’ye göre fark edilirlik çabuk düşüşe geçti.
2) Kalp notasında tekdüze seyreden iki saatlik bir dilim var. 
Notalar:
Üst: Lavanta. (ck: vanilya, ruj, kakao, mısır, pralin)
Kalp: Ambrette (misk tütün karışımı), Armut likörü, İris çiçeği, Pudralı notalar(ck: tütün, deri, çay, bal, kuru baharatlar)
Baz: Vetiver, Sedir ağacı. (ck: kakule, çikolata, tarçın, gül ağacı, vetiver, ıtır)
Tip: Oryantal, Pudralı, Tatlı, Odunsu.
Cinsi: Maskülen
Üretim: Eski Formül, Nadir Bulunan, Sınırlı Sayıda
Çıkış Yılı: 2007
Koku rengi: Siyah
Referans: Kakaolu Ruj
Konsantrasyon: Eau de Parfum
Parfümör: François Demachy

Doktrin: “Birisi sizin için gerçekten çok değerliyse, bunu ondan sanki bir suçmuş gibi gizleyin. Bu hoş bir şey değildir ama doğrudur. Çünkü, bırakın insanları, köpekler bile büyük dostluklara katlanamazlar.” – Arthur Schopenhauer